Milli Yol Partisi İl Başkanı Zeki Haral 25 Mart 2009’da helikopter kazasında ölen Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekiler için Cumhuriyet Meydanın’da basın açıklaması yaptı.Haral”
Liderimiz Muhsin YAZICIOĞLU ve yol arkadaşları;
Erhan ÜSTÜNDAĞ, Yüksel YANCI, Murat ÇETİNKAYA, İsmail GÜNEŞ ve Kaya İSTEKTEPE 25 Mart 2009 Tarihinde organize bir şekilde planlanmış alçakça bir suikast sonucu Rahmet-i Rahman’a kavuşmuşlardır.
Bununla da kalınmamış aradan geçen 13 yıl boyunca hakları hukukları defalarca suikasta uğramış ve uğramaya da devam etmektedir.
Günümüz teknolojisi, imkânları ve şartları düşünüldüğünde, bulmama ve kurtarmama çalışmalarını, hep beraber gözyaşları içerisinde ürpererek izledik. Şehitlerimiz adeta bilerek ve isteyerek 3 gün dağda bırakılmış bir suikastta bu süreçte yaşanmıştır.
Üçüncü günün sonunda, bir avuç köylünün, sözde arama-kurtarma plan ve koordinasyonu dışına çıkarak, kendi imkânları ve tahmin ettikleri mevkide arama yapmaları ile liderimiz ve dava arkadaşlarımızın cansız bedenleri bulunmuş, bu alçak kurgu nihayete ermiştir.
Suikastlar serisinin devamında; olay mahallinde, enkazda ve birtakım kurum ve kuruluşlarda ki çelişkili bilgi ve belge akışında, delil karartma çalışmalarıyla karşı karşıya kalınmış ve bir başka suikasta daha şahit olunmuştur.
Aradan geçen 13 yıl boyunca olayın aydınlatılması için 13 milim bile yol kat edilememiş olması da Muhsin Yazıcıoğlu’nun sevenleri, dava arkadaşları ve toplum vicdanını yaralamış, adalete olan güven duygusu ve inançlarını derinden sarsmıştır.
Ortada apaçık duran planlı ve organize, seri suikastlar zinciri varken hatta yargılanan sanıkların birinin ‘’ben bu işin uzmanıyım. Bu bir suikasttır.’’ İfadesi dahi ortadayken, bu suça yönelik birden fazla soruşturmanın yürütülmesi hala ana suikast davasının açılmamış olması, ceza usul yasasına açıkça aykırılık teşkil etmektedir.
Tek bir dosyada bulunması gereken çeşitli suçlar birbirinden ayrı dosyalarda birbirinden ayrı soruşturulmakta ve dava süreçleri ayrı yürütülmektedir. Böylelikle, olayların birbiriyle ilgili, intisaplı ve sorumlu şahısların ve/veya kurumların arasındaki ilişkinin ve bağlantının soruşturma ve kovuşturmalarını yürüten makamlar tarafından, sağlıklı bir şekilde ortaya konulmasına mani olmaktadır. Bu nedenle birbirleriyle ilintili ve ilişkili suçların tek bir dosya ve dava üzerinden değerlendirilme gerekliliği aşikârdır.
Soruşturmanın hasıraltı edildiği kanaati oluşan kamu vicdanının rahatlatılması, yitirilmiş olan adalet mekanizmasına olan inancın ve güvenin tesis edilebilmesi için çağrımızdır:
13 yıllık ilgisizlik, alakasızlık ve vurdumduymazlık yetmez mi? Bu alçak suikastla alakalı bütün dosyalar birleştirilmeli ve tek bir dosyada toplanmalıdır. Ana suikast davası biran önce açılmalı ve gerçekler ortaya çıkarılmalıdır.
Değerli basın mensupları ve Büyük Türk milleti!
Altını bir kez daha çizmek isteriz ki; defalarca ve ısrarla bir takım kürsülerden kaza diye beyan edilmesine ve bu beyanların fütursuzca ve bilinçsizce alkışlatılmasına karşın:
Kamu vicdanına göre bu olay, organize bir şekilde, alçakça planlanmış ve uygulamaya konulmuş bir seri suikasttır. Adeta her aşaması ayrı bir suikasttan oluşmaktadır.
‘’Adalet, canı yanan bir kişinin koşacağı ilk sığınaktır’’ Dedik bizlerde bir umut çok güvendiğimiz adalete koştuk ve sığındık. 13 yıldır sığındığımız adaletten olayın aydınlatılması noktasında aradığımız çaba ve gayreti maalesef ki göremedik.
Unutmamalıyız ki ‘’Adaletin küçüldüğü Hakkın tecelli etmediği ülkelerde, suç ve suçlular büyür’’ Muhsin başkanımız ve dava arkadaşlarımıza yapılanların bir daha yaşanmaması için Adalet Tecelli etmek zorundadır. Geciktirilmemelidir.
Gerçekler ortaya çıkıp hak tecelli edene dek, bu suikast bütün detayları ile aydınlanana dek peşini bırakmayacak takipçisi olacağız.
Şahadetlerinin sene-i devriyesinde Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nu, Dava arkadaşlarımız Erhan ÜSTÜNDAĞ’ı, Yüksel YANCI’yı, Murat ÇETİNKAYA’yı, gazeteci kardeşimiz İsmail GÜNEŞ’i ve Pilot Kaya İSTEKTEPE’yi bir kez daha Rahmet, Minnet ve Hasretle anıyoruz. Makamları Âli mekanları Cennet Olsun….
Yüce Türk Milletinin önünde ve Şehit Liderimizin Manevi huzurunda bir kez daha söz veriyoruz. Yolun yolumuz, davan davamızdır. Uzattığın O tertemiz ellerinden tutup akitleştiğimiz güne, seninle geçirdiğimiz zamana, verdiğimiz mücadeleye ve akdimize halel getirmeyeceğiz…
Yüce Türk Milletine Saygılarımızla….”dedi.