Antalya escortAntalya escort bayanAntalya bayan escort

DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

Ümit Özdağı içeri atmak Türk siyasi tarihi için bir kara lekedir

Yayınlanma Tarihi : Google News
Ümit Özdağı içeri atmak Türk siyasi tarihi için bir kara lekedir

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof.Dr.Ümit Özdağ akşam Ankara’da yemek yerken polisler tarafından gözaltına alıntı İstanbul’a götürüldü.Zafer Partisi Sivas İl Başkanı Sinan Sarı yaptığı açıklamada Son dönemde yaşanan gelişmeler, Türkiye’de demokrasinin, hukukun üstünlüğünün ve insan haklarının ağır bir saldırı altında olduğunu açıkça göstermektedir. Prof. Dr. Ümit Özdağ gibi saygın ve değerli bir siyasetçi olan Zafer Partisi Genel Başkanı’nın ifade vermek için çağrılmadan bir suçlu gibi göz altına alınması Türk siyasi tarihi için bir kara lekedir. Zekeriya Öz’ün yöntemleriyle çalışan savcılar tarihten ders çıkarmalıdır. Ümit Özdağ’ın sözleri bir eleştiri bile sayılmaz. Söylenen sözleri son 20 yılı yaşayan herkes kendi gözleriyle gördü ve yaşadı. Bu sözleri nedeniyle Özdağ’ın gözaltına alınması yargının militanlaştığına ve kriptoların devreye girdiğine işaret olarak görülmelidir. Bu vahim durum ülkemizin hızla otoriterleştiğinin en somut kanıtlarından biridir. Medeni dünyada, demokratik toplumlarda bu tür olaylar yaşanmaz; tam tersine siyasetçilerin ve vatandaşların eleştiri hakkı, demokrasinin en temel unsurlarından biri olarak korunur. Ancak bugün Türkiye’de iktidar, siyasal rakiplerini susturmak için devletin tüm imkanlarını seferber etmekte, hukuku bir baskı aracı olarak kullanmaktadır. Bu baskıcı uygulamaların temel amacı, ülkenin içine sürüklendiği ekonomik, siyasi ve toplumsal krizleri perdelemektir. Bugün iktidar, terörist Öcalan ile pazarlık yapmaktadır. Uluslararası arenada sıkışmıştır. Mavi Vatan gibi kritik jeopolitik meselelerde geri adımlar atmaktadır. Suriye’deki başarısız politikalar ve sığınmacı krizi gibi konularda halkın dikkatini başka yöne çekmek için muhalefeti hedef alarak yeni bir kriz stratejisi izlemektedir. Ancak asıl hedef, iktidarın kendi bekasını garanti altına almak ve seçimlerde muhalefetin güçlü bir şekilde yarışmasını engellemektir. Bugün siyasi liderlere yönelik hukuksuz operasyonlar, aslında toplumu korkutma ve muhalefeti bölme planının bir parçasıdır. Eğer bu plan başarılı olursa, Türkiye geri dönülemez bir otoriterleşme sürecine girecek ve demokratik yollarla iktidar değişimi imkansız hale gelecektir. Bu süreçte Türkiye’nin demokratik geleceği için muhalefetin birleşmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Ayrı ayrı mücadele etmek, iktidarın baskıcı ve bölücü politikalarına zemin hazırlamak anlamına gelir. Demokrasiye inanan tüm siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, gazeteciler ve aydınlar bir araya gelerek ortak bir mücadele hattı oluşturmalıdır. Bu mücadele sadece bir seçim meselesi değil, Türkiye’nin hukuk devleti kimliğini ve özgürlükçü değerlerini koruma meselesidir. Şu adımların acilen atılması gerekmektedir: 1.Tüm muhalefet partileri ortak bir demokrasi manifestosu yayınlamalı, hukuksuz gözaltılara ve siyasi baskılara karşı net bir duruş sergilemelidir. 2.Muhalefet liderleri, seçim sürecini güvence altına almak için ortak bir kriz masası oluşturmalı ve baskı altındaki tüm kesimlere destek vermelidir. 3.Hukuksuzluklara karşı ulusal ve uluslararası alanda güçlü bir dayanışma sergilenmeli, Türkiye’nin demokratik değerlerden uzaklaşmasına karşı ortak bir ses çıkarılmalıdır. 4.Siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri, vatandaşların hukuki ve demokratik haklarını korumak için birlikte hareket etmeli, bu süreci bir “demokrasi seferberliğine” dönüştürmelidir. Bu bir çağrıdır! Geleceğini demokrasi, hukuk ve özgürlükler üzerine kurmak isteyen herkes birleşmelidir. Türkiye’nin demokratik geleceği için artık kaybedecek bir gün bile yoktur! Bugün susturulan bir lider, yarın hepimizin susturulacağı bir düzenin habercisidir. Eğer bu sürece karşı güçlü bir duruş sergilemezsek, otoriterleşmenin kurumsallaştığı bir ülkeye dönüşme riskiyle karşı karşıyayız. Şimdi birleşme, dayanışma ve ortak mücadele zamanıdır. Demokrasiyi, hukuku ve özgürlükleri savunmak için omuz omuza verelim!”dedi.

YORUM YAP