TC SAĞLIK BAKANLIĞI, Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü, Resmi sosyal medya hesabı üzerinden spot bir duyuru ve afiş paylaştı. Spot duyuruda “Yaz aylarında güneşin zararlı ışınlarından korunmak için açık renkli giysiler giyinin, şapka ve güneş gözlüğü kullanmayı ihmal etmeyin.” İfadelerine yer verildi. TC SB, Sağlığın Geliştirilmesi genel Müdürlüğünün, Kamu sağlığının korunması, sağlık okuryazarlığının artıılması amacıyla yaptığı bu çalışmaları çok olumlu buluyoruz.
GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ RENKLİ İKİ CAM VE SIRADAN
BİR ÇERÇEVEDEN İBARET DEĞİLDİR.
Güneş gözlüğü renkli iki cam ve sıradan bir çerçeveden ibaret
değildir. Güneş gözlüğü aksesuar değildir.
Güneş gözlüğü göz ve görme sağlığınızı koruyan bir üründür. Sahte imitasyon
işporta güneş gözlükleri göz sağlığınıza zarar verir.
Güneş gözlükleri yıllarca moda aksesuar (Süslenme-estetik) rahatlık, gözleri
rüzgâr, kar, yağmur ve yabancı objelerden korumak amacı ile kullanılmıştır.
Artık biliyoruz ki doğru seçilmiş güneş gözlükleri ve geniş gölgelik kısmı olan
bir şapka, gözlerimizi UV radyasyonundan koruyacaktır. Güneş gözlüklerinin
uluslararası bir standarda göre üretilmesi göz ve görme sağlığını korur, göz ve
yüzün yaralanmalara karşı emniyetini (güvenliğini)sağlar. Kolaylıkla tutuşmaz,
alerji ve tahriş yapmaz, kanserojen ve zehirli bir materyal içermez. Trafikte
araç kullanırken, sinyal ışık renkleri kolaylıkla fark edilir.
Türkiye’de sağlık okuryazarlığı ilkokul 2 seviyesindedir. İnsanlar tüm
hayatları boyunca maruz kaldıkları UV radyasyonunun yaklaşık olarak % 80 ‘ini
18 yaşına kadar almaktadır. Bu nedenle toplumların eğitiminin daha ilk
yaşlardan itibaren başlaması, güneşlenme ve UV radyasyonundan korunma
alışkanlıklarının kazandırılması halk sağlığı açısından çok önemlidir.
Kaçak işporta gözlükleri yüzünden, halk sağlığı olumsuz etkilenmekte ciddi
vergi kaybı kamu zararı meydana gelmektedir. Bu sözde işporta güneş gözlükleri
ucuz olduğu ve bilgi eksikliği yüzünden ciddi Pazar ve talep bulmaktadır. Yasal
düzenleme yapılmadan sadece topluma işporta güneş gözlüklerinin zararlarını
anlatarak bu problem çözümlenemez.
Güneş Dünyamızdan 150 milyon km uzaktadır. Isı, ışık ve UV radyasyonu yayar.
Isı ve ışık dünyamızda yaşayan milyonlarca canlının yaşam kaynağıdır. Kısa
dalga UV ışınları enerji bakımından daha yüklüdür. Canlı dokular için son
derece zararlıdır ve zamanından önce yaşlanmasına sebep olur. Güneş ışınlarının
çok az bir kısmını görebiliriz (400-700nm-Bir nanometre milimetrenin milyonda
bir büyüklüğünü ifade eder) UV radyasyon güneş ışınlarının %5’ini oluşturmasına
rağmen çok tehlikelidir. Radyasyonu gözlerimizle göremeyiz ve hissedemeyiz
ancak zararlı etkilerini gözlemleyebiliriz.
Güneş ışınları, bulutlardan, sisten ve pustan rahatlıkla nüfuz eder.
UV radyasyonunun zararları kümülatiftir. Ne kadar çok UV radyasyonuna maruz
kalırsanız, hayatınızın sonraki evrelerinde katarakt hastası olma riskiniz
artar.
Şu anda dünyada 16 milyon insan katarakt nedeni ile kör olmaktadır ve WHO’ nün
araştırmalarına göre bu insanların %20 si UV ışınlarına maruz kaldıkları için
KATARAK OLMALARI NEDENİYLE kör olmuşlardır. UV Radyasyonu katarakt, ve muhtemel
noktasal dejenerasyon riskini arttırmaktadır. Birçok faktör katarakt riskinin
oluşmasına katkıda bulunur. Atmosferik ozonun % 10 azalması halinde katarakt
riskinin her yıl için % 5 ( Dünya genelinde 1,6 – 1.75 milyon vaka demek )
artacağı hesaplanmaktadır. ABD’nin tanınmış sağlık kuruluşlarından Mayo
Clinic’in yaptığı son araştırmalar. Güneş gözlüğü kullanımının katarakt riskini
yüzde 40 azalttığını, Mayo Clinic’ ten yapılan açıklamada, Dr. Cecile Delcourt
tarafından 2 bin 500 kişi üzerinde gerçekleştirilen araştırmanın, güneşe uzun
süre maruz kalan kişilerde katarakt riskinin, diğer kişilere oranla yüzde 2,5–4
kat daha fazla olduğunu belirlediği anlatıldı. Araştırmaya göre, güneş gözlüğü
kullanımı hastalık riskini yüzde 40 oranında azaltıyor
Tüm bu anlatılanlardan da, anlaşılacağı üzere güneş gözlüğü seçimi dikkat ve
uzman bilgisi gerektiren, bizlerin daha çok ilgilendiği estetik uygunluk
dışında, göz sağlığını büyük ölçüde etkileyen ciddi bir iştir. Yukarıda sayılan
özelliklere dikkat etmek uygun olacaktır. Aksi halde herhangi bir
yerden(İşporta, sosyete pazarı, gibi) elde edilen herhangi bir gözlük, yeterli
göz koruması sağlamadığı gibi, zararlı da olmaktadır. Normalde karanlık
ortamlarda göz bebeklerimiz büyür. Ve böylece daha çok ışık göz bebeklerimizden
içeri sızar. Eğer % 100 ultraviyole koruyuculuğu olmayan bozuk camları takarsak
karanlık bir ortam oluşacağından göz bebeklerimiz genişleyecektir. Ve
koruyuculuk oranı düşük olan bu camlardan geçen UV ışınları gözümüze daha çok
zarar verecektir. Standartlara uygun güneş gözlüğü camları, araç kullanırken
trafik sinyal ışık renklerinin tanınmasında(fark edilmesinde) bir güçlük
yaratmamalıdır. Kırmızı yeşil renkler birbirinden kolaylıkla ayırt edilmeli ve
tanınmalıdır. Ucuz ve işportada satılan güneş gözlükleri ile trafikte sinyal
ışık renklerinin algılanmasında güçlük meydana gelebilir. Bu da sürüş
güvenliğini bozar, kazalara, can ve mal kayıplarına, çevre zararına sebep
olabilir.
Renklendirilmiş güneş camları, renk
tonlarına göre 0 (açık renk tonu) ile 4 (en koyu) kategorilerinde sıralanır.
Açık renkler zayıf güneş ışığına daha çok adapte edilmiştir; kategori 4 aşırı
güneş koşulları için tasarlanmıştır.
Bu işlemler çerçevelerin boyasından yapıldığı malzemelere kadar bir seri
işlemleri kapsar.
Polarize güneş gözlüklerinde lenslerin polarize olup olmadığını nasıl kontrol
edebilirsiniz? Güneş gözlüklerinin polarize olup olmadığını kontrol etmek için
güneş gözlüklerini bir bilgisayar ekranının önünde tutup, 90 ° döndürünüz.
Ekran lenslerden karanlığa dönüşmelidir. Lensler polarize değilse, hiçbir
değişiklik olmayacaktır.
Ayna kaplama UV radyasyonu, kızılötesi
ışığına karşı korumayı artırabilir. Kayak ve su sporları gibi aşırı güneş ışığı
( UV radyasyonu ) spor aktiviteleri için önerilir.
İçten yansıma önleyici (AR) kaplamalar, arkadan gelen yansımalarda görüş
netliğin azalmasını önler.
Sonuç olarak; güneş gözlüğü renkli iki cam ve sıradan bir çerçeveden ibaret değildir. Tüketiciler dışardan bakarak ya da gözlemleyerek bu özellikleri asla anlayamazlar. Dikkat edilirse eğer bir profesyonel destek söz konusu değilse güneş gözlüğü alan tüketiciler arasında geçen konuşma genelde şöyledir “gözlük yüzüme yakıştı mı?”, ” camın koyuluğu yeterlimi? Fiyatı uygun mu? Bu sorularla tüketicinin ihtiyacına göre doğru güneş gözlüğü seçimi yapılamaz.
Lens görünür ışığın ne kadarını
geçirmelidir?
UV tutma kapasitesi nedir?
Uluslararası bir standarda göre üretilmiş mi?
Sağlam mı? Üretildiği malzeme kalitesi standardına uygun mu?
Gündüz araç sürerken kullanılır mı?
Müşterinin takmak istediği güneş gözlüğünün koyuluğu kişisel zevk, ihtiyaç ve
çevre koşullarına göre olmalıdır.
YASAL DÜZENLEME KONTROL VE DENETİM ŞART
Renklendirilmiş lenslerin(güneş
gözlükleri) satışının, optisyenlik müesseseleri dışına taşınması (işporta,
market, sosyete pazarı, benzin istasyonları vb) ,bu konunun Türkiye’de bir halk
sağlığı sorununa dönüşmesine sebep olmuştur.
Yasal bir denetim ve kontrol olmadığı için Türkiye maalesef sahte güneş gözlüğü
çöplüğüne dönüşmüştür. Güneş gözlükleri için yasal düzenleme mutlaka yapılmalı,
her türlü denetim ve kontrol TC Sağlık Bakanlığı eli ile yürütülmelidir. Güneş
gözlüğü iki renkli cam ve bir çerçeveden ibaret değildir.
Taylan KÜÇÜKER
Eczacı Gözlükçü