Miraç, Mekke döneminde Sevgili Peygamberimizin bir gece Mescidi Haramdan Mescid-i Aksa’ya oradan da semaya yaptığı ve Yüce Yaradan’ın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa ettiği hikmet yüklü yolculuktur.

Miracın yücelme ve yükselme anlamlarını dikkate alarak bireyin, toplumun ve bütün insanlığın maddi-manevi yükselişi üzerinde yeniden düşünmek durumunda olduğumuz bugün, birbirimize her zamankinden daha çok hoşgörü göstermeliyiz.

Peygamber Efendimizin (sas) buyurduğu üzere;

“Tevazu yüceltir, kibir düşürür, gurur aldatır, haset bitirir.”

Her sorumluluk bir emanettir ve her insan, her türlü kin ve öfkeden, haset ve fesattan, gurur ve kibirden uzak durarak bütün insanlara hatta bütün mahlûkata karşı mütevazı ve alçak gönüllü olmalıdır. Birbirimizi daha çok anlamaya çalışmamız gereken bugün de Mirac-ı Nebi’nin sırrına vakıf olmak için ibadet ve taatimizi bu gecenin hürmetine gerçekleştirirken sağlam ve donanımlı birer mümin olmanın yollarına vasıl olmalıyız. Bu kutlu yolculuğun anlamını kavramak, insan olarak vazifelerimizi yerine getirmek ve devletimizin bekâsı, bütün insanlığın sağlığı, huzur ve mutluluğu için dua etmek, büyüklerimizi, komşularımızı, eş dost ve akrabalarımızı unutmamak, ihtiyaç sahiplerini gözetmek, ibadetlerimizi aksatmamak ödevimiz olmalıdır. Hassas ve sorunlu dönemeçlerden geçtiğimiz şu günlerde Mirac-ı Nebi’ye hürmeten kırılan kalpleri onarmak, yıkılan köprüleri yeniden kurmak, unuttuklarımızı bir daha hatırlamak birer vecibedir.

Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin, Sivaslı hemşerilerimin ve bütün İslâm âleminin mübarek Miraç Kandili’ni tebrik ediyor, bu ulvi kandilin ebediyen gök kubbemizi ve gönül dünyamızı aydınlatmasını diliyorum.