Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve çağdaş Türkiye’nin mimarı olan Ulu önderin aramızdan ayrılışının 80. yıl dönümünde O’nu minnet şükran ve rahmetle anıyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk, cephelerdeki başarılarıyla büyük bir komutan, yönetici ruhuyla büyük bir devlet adamı; görüşlerindeki sağlamlık, doğruluk, geçerlilik, uluslararası ilişkilerde güvenirlik, barış ve insan severlik değerleri ile de evrensel bir kişidir.
Hayatının son anına kadar ülkesine ve milletine hizmet etmiş olan bu büyük insan; “Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” demek suretiyle kurduğu Cumhuriyete sahip olunmasını ve büyük bir azim ve çalışma ile bilimde de ileri bir seviyeye çıkılmasını arzu ve temenni etmiştir.
İşte, 10 Kasım’lar bu yüzden milletçe tuttuğumuz yasa rağmen; Atatürk’ün fikirlerinin daha iyi anlaşılarak tatbik edileceği günler olmalıdır.
Bugün bizler onu her zamankinden daha iyi anlayarak, düşüncelerinden daha iyi istifade ederek, bilimin ışığında ülkemiz ve milletimiz için neler yapabiliriz diye düşünmeli ve zaman geçirmeden işe koyulmalıyız.
Ünlü bir devlet adamının dediği gibi;
“Atatürk gibi insanlar, bir nesil için doğmadıkları gibi, belli bir devre için de doğmazlar; onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihlerinde hüküm sürecek insanlardır.”
Bu duygu ve düşüncelerle, aramızdan ayrılışının 80. yılında, Türk Ulusu’nun yüreğinde ölümsüzleşen, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ü bir kez daha gurur, özlem ve saygıyla anıyoruz.