Kanser, dünyada ve ülkemizde önemli ölüm sebeplerinden biridir. Tanısı ve tedavisindeki güçlükler ve olumsuz sonuçları nedeniyle, bu alanda yaşanan birçok güncel gelişme ve ilerlemelere rağmen ciddi bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Tıbbi Onkoloji Bölümü Öğretim Elemanı Dr. Öğr. Üyesi Mahmut Uçar, 1-7 Nisan Kanser Haftası’na dair açıklamalarda bulundu.
Dr. Öğr. Üyesi Uçar yaptığı açıklamada, “Kanser günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisidir. Toplumumuzda ve tüm dünyada giderek artan sedanter, hareketsiz yaşam, obezite, yanlış beslenme alışkanlıkları ve artan sigara-alkol tüketiminin de katkısıyla son veriler kanser sıklığının giderek arttığını göstermektedir.” ifadelerini kullandı.
Obezite; koroner kalp hastalıkları, inme, hipertansiyon, diyabet gibi hastalıkların ortaya çıkmasına neden olduğu gibi, çeşitli kanser türleri için de önemli bir risk faktörü olarak değerlendirilmektedir. Obezitenin kanseri tetiklemesindeki rolüne değinen Dr. Öğr. Üyesi Uçar, “Obezite bir sağlık sorunu olmakla birlikte sağlığı bozacak ölçüde yağ dokularında anormal ve aşırı miktarda yağ birikmesi şeklinde tanımlamaktadır. Dünyadaki nüfusun yüzde 30’unda fazla kilo ve obezite sorununun olduğu, 2 milyardan fazla insanın aşırı kilolu veya obez olduğu bildirilmiştir. Vücut ağırlığı ve vücut yağ oranının artması, hormonal ve metabolik değişikliklerle karakterize olup çok sayıda kronik hastalığa davetiye çıkarmaktadır. Çeşitli kanser türleri de bu hastalıklardandır. Harcanandan daha fazla enerji alımı, fiziksel aktivitenin az veya çok az oluşu obezite ile yakından ilişkilidir. Özellikle obezite; meme, pankreas, kalın bağırsak, rahim ve özofagus kanserlerine zemin hazırlamaktadır.” dedi.
Obezite ile mücadele hakkında açıklama yapan Dr. Öğr. Üyesi Uçar, “Obezite bir halk sağlığı sorunu olup, fazla kilolardan kurtulmak ve kilo kontrolü için mutlaka uzman yardımı alınmalı ve uygun bir tedavi planı belirlenmelidir. Fiziksel aktivite düzeyi artırılmalı, günlük yürüyüş ve egzersizler alışkanlık haline getirilmelidir. Kalorili ve hazır gıdalardan uzak durulmalı, doğal olmayan şeker tüketilmemeli, sağlıklı pişirme tekniklerini tercih edilmeli, vücudun ihtiyacı kadar su içilmeli, yağ tüketimi konusunda dikkatli olunmalı, doymuş yağlar mümkün olduğu kadar az alınmalı, her besin grubundan dengeli bir şekilde beslenilmeli, sebze ve meyveler mevsiminde yenilmelidir. Ayrıca alkol alımından da uzak durulmalıdır.” ifadelerine yer verdi.
Genel olarak genetik yatkınlığın kanser gelişiminde etkili olduğunu bildiren Dr. Öğr. Üyesi Uçar, çevresel etmenlerin kanser oluşumundan daha fazla sorumlu olduğuna değinerek, düzensiz yaşamın kontrol edilmesi için düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, obeziteden korunma ile toplumumuzda görülen kanser sıklığının azaltılabileceğine vurgu yaptı.