Türk Eğitim Sen Sivas Şube Başkanı Nuri Eryıldız “Milli Eğitim Bakanlığı son yıllarda uyguladığı politikalar sonucunda öğretmenlerin itibarının adeta yerle bir olmasına neden olmuştur. Zaman zaman yapılan talihsiz açıklamalar, Türk Milletinin geleceğini yetiştiren öğretmenlerle toplumu karşı karşıya getirmiştir. Bunun sonucu olarak çeşitli bahanelerle şikâyet edilen, şiddet gören eğitimci sayısı her geçen gün artmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde ilimizde bir ilkokulda velinin sınıfa kamera yerleştirerek kaydedilen görüntüleri basına göndermesinin izahı ve kabul edilebilecek bir yanı yoktur. Kaldı ki basına gönderilen ve çeşitli makamlara şikâyet konusu yapılan görüntülerde suç unsuru olabilecek bir husus olmadığı gibi, asıl suçun sınıfa kamera yerleştirmek ve sınıf ortamını kaydetmek olduğu unutulmamalıdır.

Türk Eğitim Sen olarak ümit ediyoruz ki yetkili makamlar bu konuda gerekeni yapar, sınıfa kamera yerleştiren kişi hakkında yasal işlemleri başlatırlar.

Öğretmenlere karşı takınılan bu yanlış tutum ve davranışlar konusunda Milli Eğitim Bakanlığının sorumluluğu kadar basın yayın organlarımızın sorumluluğu da bulunmaktadır.  Kimi basın yayın organları kendilerine iletilen eğitim ortamları ile ilgili hususları çoğu zaman doğruluğunu araştırmadan haber haline getirmekte, eğitimcileri karalayan bir tavırla haberler yapmaktadırlar.

Yine geçtiğimiz hafta ilimizde başka bir okulumuzda öğretmen arkadaşımız sözlü ve fiziki saldırıya uğramıştır. Süreklilik kazanan bu olumsuzluklar karşısında idarecilerimiz ve öğretmenlerimiz görevlerini yapamadıkları bir ortamın içine sürüklenmiştir.

Unutulmamalıdır ki; velilerimizin eğitimcilerle karşı karşıya getirilmesi eğitim öğretim ortamlarına bir şey kazandırmayacaktır. Her gün şikâyet ve şiddete maruz kalacağı endişesi taşıyan öğretmenlerimizin eğitimde ne kadar verimli olacakları çok iyi düşünülmelidir.

Buradan velilerimize de bir çağrıda bulunmak istiyorum. Sayı olarak azda olsa kimi zaman çocuğunun olumsuz davranışlarını görmezden gelip, çözümü öğretmeni suçlamakta bulan velilere karşı diğer velilerimizin de sorumluluğu ve hassasiyeti olmalıdır.

Eğitim- öğretim ortamlarında yaşadığımız olumsuzluklar her geçen gün artarken Milli Eğitim Bakanlığının “Performans Değerlendirme Sistemi” konusundaki dayatmasını anlamak mümkün değildir. Bakınız bu uygulamada; öğretmen diğer öğretmen arkadaşlarını, idareci öğretmeni değerlendirecek, bu da yetmeyecek öğretmenler veliler ve öğrenciler tarafından değerlendirilecektir. Bu durumun açık ifadesi ise şudur; öğretmen öğretmenle, öğretmen idareci ile, öğretmen veliler ve öğrencilerle karşı karşıya getirilecektir. Türk Eğitim Sen olarak “Performans Değerlendirme Sistemi” diye adlandırılan bu uygulamaya karşı olduğumuzu her ortamda ifade ettik, buradan bir kez daha hatırlatıyoruz. Bakanlık performans değerlendirmesi konusunda inat ve ısrar ederse Türk Eğitim Sen olarak bununla ilgili eylem kararımızı hayata geçireceğiz. Türk Eğitim Sen üyesi eğitimciler olarak hiçbir öğretmen arkadaşımıza değerlendirme puanı vermeyeceğiz.

Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenin itibar sorununu görmezden gelemez. Genel Başkanımızın ifadesiyle “Öğretmenin itibarı MEB’in namusudur”

Değerli Basın Mensupları;

Öğretmenlerimize nöbet günleri ve diğer günlerde eğitim öğretim saatleri dışında verilen angarya görevler her geçen gün artmaktadır. Türk Eğitim Sen olarak bununla ilgili dört ayrı konuda eylem kararı aldık. Sendikamızın aldığı eyleme katılan hiçbir arkadaşımız bu eyleme katılmaktan dolayı suçlanamaz, eylemden vazgeçmeye zorlanamaz.

Değerli Basın Mensupları;

Önümüzdeki günlerde yapılacak idareci mülakatlarında biraz olsun siyasi bakış ve baskılardan uzak, liyakat kaygısının güdüleceğini temenni ediyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen alımından başlayarak eğitim öğretim ortamındaki olumsuzlukları ortadan kaldırmak zorundadır. Bakanlık eğitimin ve eğitimcinin sorunlarına kulak tıkayıp eğitimde mesafe kat edeceğini düşünüyorsa bu imkânsızdır.

Yapılacak en önemli uygulamalardan birisi eğitim dışı unsurların eğitime müdahalesinin engellenmesidir.