Antalya escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort

Fatih Çıtlak Rüyalar Alemi söyleşisiyle Kitap günlerine renk kattı - MySivas.Com Sivas HaberleriMySivas.Com Sivas Haberleri

30 Nisan 2024 - 17:26

Fatih Çıtlak Rüyalar Alemi söyleşisiyle Kitap günlerine renk kattı

Son Güncelleme :

10 Eylül 2018 - 15:41

Fatih Çıtlak Rüyalar Alemi söyleşisiyle Kitap günlerine renk kattı

Sivas 7. Kitap Günlerinde ilk konuk “Osmanlı padişahları” konulu söyleşisi Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Tarihçi Yazar Prof. Dr. Erhan Afyoncu oldu.

Buruciye Medresesi’nde düzenlenen söyleşiye vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

 

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Tarihçi Yazar Erhan Afyoncu Osmanlı padişahları hakkında dinleyicilere padişahların hayatı, yaşam biçimleri ve savaşlar hakkında bilgiler verdi.

 

Osmanlı’nın Balkanlardan Yemen’e kadar 5 milyon kilometrekare bir coğrafyayı yönetirken 10 yıl içerisinde bunların büyük çoğunluğunu kaybettiğini ifade eden Prof. Dr. Erhan Afyoncu, “100 yıl önce başkentimiz işgal edildi, Anadolu işgal edilmeye başlandı. Ama tabi bu millet ilginç bir millet. Büyük bir enkazın altından kalkmak için bir mücadeleye girdi. Aslında biz bunun kıymetini de bilmiyoruz. Bu kolay bir iş değil. Yani bu birçok devlet kendilerine giydirilen bu gömleği giydi ama bizim millet giymedi. Yani isyan ettiler, varolma mücadelesine girdiler ve Türk tarihinin en önemli kongrelerinden bir tanesi burada yapıldı. İşte bu yüzden Sivas son derece önemli bir dönüm noktası. Zaten Selçuklunun önemli bir şehriydi ama biz milli mücadelede Sivas’ta alınan kararları uyguladık. Ve bu sayede bugünkü Türkiye’yi atalarımız bize emanet ettiler. O kadar yokluğun, kıtlığın, işgalin içerisinde bağımsızlık ruhunun insanlarımız sahip çıkabiliyor. Aynısını 15 Temmuz’da gördük. Yani hiç olmayacak bir şekilde paramparça olmasına rağmen yanında ki insanlar, aynı şekilde kendini başkalarına teslim etmedi. O yüzden bizim milletimiz tarihe hakkıyla yazılmak için damga vurmuş bir millet. Hepsini rahmetle anıyoruz; Kongreye katılanları, Milli Mücadeleye katılanları başta Atatürk olmak üzere. Onların sayesinde bugün Türkiye’yi kurtardık. O yüzden gelecek sene Sivas Kongresinin 100. Yılında devlet tarafından öne çıkarılması lazım. Bir kaç yıl önce gördüğünüz Kut’ül Amare nasıl öne çıktıysa hem Atatürk’ün Samsun’a çıkması hem Sivas Kongresini bizim çok ön plana çıkarıp emperyalizme karşı mücadelemizin başlangıcı olarak vurgulamamız gerektiğini düşünüyor” dedi

 

Prof. Dr. Afyoncu sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Türk tarihi yaygın bir tarih dünyada değişik milletlerde olduğu gibi tek bir coğrafyada cereyan etmiyor. Bizim tarihimizin ağırlıklı önemli kısmı 1071 ten itibaren bu topraklarda cereyan etti önce Selçuklulukla sonra Osmanlılıkla biz 1000 yıla yakındır bu topraklarda mücadele verdik. Tabi Osmanlı imparatorluğunun şöyle farklı bir özelliği var kendisinden önceki bütün Türk Devletlerinin ve kendisinden önceki İslam devletlerinin tecrübelendiği zirveye çıktığı bir dönem oldu. Yani Türk Tarihi 2 bin yıllık Osmanlılar zamanında ki 200 yıllık tecrübesi İslam devletlerinden aldığı tecrübeyi Osmanlılar aldılar ve cihanın en büyük devletlerinden birisi haline getirdiler.”

 

Söyleşinin sonrasında soru cevap kısmına geçildi. Bir vatandaşın eğer şehzadelerin taht kavgası olmasaydı misal şehzade Mustafa padişah olsaydı Osmanlı devleti varlığını sürdürürmüydü? Sorusuna Afyoncu, “Osmanlı aslında devam ediyor. Anadolu da Osmanlı dönemi Selçuklu dönemi cumhuriyet dönemi olsun aslında Türkiye devletinin çeşitli kompartımanlarıyız. Osmanlı bizim geçmişimizdir biz Osmanlının devamıyız, Osmanlı da Selçuklunun devamıdır devletler değişerek devam eder. Biz olumlu veya olumsuz birçok özelliğimizi Osmanlı’dan aldık ve devam ettiriyoruz ama güç olarak düşünürsen o ayrı bir şey. Şimdi her devletin yorulması yıpranması var ve bu şahısla alakalı bir şey değil. Batı çok farklı bir şey yaptı 2000 yıllık dünya tarım toplumlarını tamamen dönüştürdü ve sanayi toplumuna dönüştürdü. Osmanlı uzun süre sanayileşememesine rağmen batıya direndi. Biz sanayi toplumuna geçemedik. Bununda alt yapısı bizde yoktu ne yoktu şehirli olmak lazım yani daha fazla şehirde yaşamak lazım o sanayi toplumuna geçebilmek için. Bakın şuanda Türkiye’nin en büyük problemi para sermaye. Avrupa gitti sömürdü getirdi senin öyle bir anlayışın yoktur. Bizim bakış açımız farklı biz sömürme olarak görmüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, Orta Doğuda olan hadisesi Osmanlı’nın tasfiyesinin devamıdır. Biran da koskoca imparatorluk tasfiye edilemedi. O dönemden kalan problemler yeniden gün çıkmaya başladı” şeklinde yanıtladı.

Söyleşi sonunda Vali Davut Gül ve Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın, Afyoncu’ya çeşitli hediyeler takdim etti.

Ünlü tarihçi söyleşi sonrası okurlarıyla bir araya gelerek kitaplarını imzaladı.

 

 

 

FATİH ÇITLAK “RÜYALAR ALEMİ”

“4 Eylül Sivas Kongresi Kültür ve Sanat Şenlikleri” etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Sivas 7. Kitap Günleri” fuarı kapsamında İslam tarihi ve tasavvuf konularında televizyon programcılığı yapan Fatih Çıtlak “Rüyalar Alemi” söyleşi düzenledi.

 

“Sivas 7. Kitap Günleri” fuarı kapsamında İslam tarihi ve tasavvuf konularında televizyon programcılığı yapan Fatih Çıtlak “Rüyalar Alemi” konulu söyleşi düzenledi.

 

Günümüz insanlarının rüyalarının çalındığını söyleyen Çıtlak, şunları kaydetti; “Rüyalar manipüle ediliyor biz zannediyoruz ki sadece hedefler, hedeflerin şaşırtılması bile rüyalarımız kirlenmiştir. Eskiden öylemiydi? Hatırlayın ninelerinizi, anneannelerinizi, dedelerinizi onlar uykuya bile yattıklarında başka bir âlemden havadis almak için adeta o mana ile dinlenmek için yatağa başlarını koyarlardı bizim gibi stresle yatıp telaşla kalkmazlardı. Onlar geçmişleriyle de gelecekleriyle de bir mana aleminde buluşmayı hedeflerine koymuşlardı. Kıymetli dostlar ben deniz bunları hissediyorum siz hissetmiyor musunuz? Rüyalarınızın ve hayallerinizin kirlendiğini hissetmiyor musunuz? Bizim düşünce ufuklarımızda hayal ettiğimiz şeylerde bile sanal alemin bize rüyalarımıza ruhumuza kadar nüfuz ettiğini fark etmiyor muyuz acaba. Biz bir yandan bunu konuşurken bir yandan bunun tahlilini yaparken maalesef bu kör ve asıl manamıza nüfuz etmek gayreti içerisinde olurken bazı ağabeylerimiz bazı tırnak içerisinde hocalarımız, akademisyenlerimizde ya insanlara rüya falan meselesini konuşmayın rüyayla amel olur olmaz böyle bir telaşın içerisine böyle bir tartışmanın içerisinde giriyorlar. İfrat ve tefrit aşırılık böyle şeyleri kökten yol olarak kabul etmek ki oda aşırılıktır. Azlık ve çokluk bunlar hiçbir zaman evet meczupları bulunur ama insanları tevhid edecek bir yapıda olmaz bunlar kutuplaşmayı artırır.”

 

Dinde ben kimim ve nereden geldim nereye gidiyorum sorularının önemine değinen Çıtlak, “Biz çocuğumuza mesela namazı öğretiriz, şöyle yapma deriz, yalan söyleme deriz doğru su üstüne yazılan yazı gibi dikkat edin bakın. Ben kimim kendi benliğinin farkında olmayan bir insana hangi eğitimi verebilirsiniz. Hani böyle biraz sulandırılmış bir misal verim. Talebe talebeliğini bilmezse öğretmen ona ne verebilir soruyorum size. Doktora gittin doktordan daha çok biliyorsan doktor sana ne verebilir? Kuran dinlemeyi öğrenmeyi bilmiyorsan kuran sana ne verebilir. Dert sahibi olan için hidayet edicidir. Öyle bir derdi olmayan için kuran ne yapabilir. Anlatamadım galiba tuhaf bakıyorsunuz. Kuran bir şey yapmaz demiyorum onu dinleyen olmayan olmadıktan sonra kurna ne yapabilir ki. Ben kimim diye derde düşen bu çok önemli bir soru nerden geldim nereye gidiyorum. Nerden gelip gittiğini anlayan insandır. İhramcızade hazretleri ve Niyazı Mısr-i hazretlerinin nutuklarında çok güzel şerhleri vardır” dedi.

Söyleşinin ardından Prof. Doktor Nurullah genç kitapseverlerle imza alanında bir araya geldi.

 

 

NURULLAH GENÇ

“Sivas 7. Kitap Günleri” fuarı kapsamında Prof. Doktor Nurullah Genç, Buruciye Medresesinde “Sanat ve Hayat” adlı söyleyişi ile Sivaslılarla buluştu.

 

Medeniyetin 2 ayrıldığını ifade eden Prof. Doktor Nurullah Genç, “Toprak ve ateş medeniyeti dünyanın iki hakim medeniyetidir üçüncüsü yoktur. Ya toprak medeniyetinin içinde olursunuz yada ateş medeniyetinin ve sanatta böyle başladı. Ben bazen böyle fotoğrafla ilgili çalışmalarda yapıyorum fotoğraf konferanslarında soruyorum. Diyorum ki Cenabı hak Hz. Adem’i topraktan yarattı ve ruhunda üfledi ve gözlerini açtı. Neyle karşılaştı bir fotoğraf karesi ile karşılaştı yani bir şey gördü karşısında bir şey vardı. Sanatta o zaman başladı ama biz bilmiyorduk. O zaman resim yoktu şiir yoktu ama sanatta orda başladı medeniyette o gün başladı ve bize kadar geldi onun için kodlamayı şöyle yapacağız toprak medeniyeti ve ateş medeniyeti. Toprakla, ateş mücadelesine devam ediyor. Şeytan insanı Allah’ın yolundan uzaklaştırmak için neyi kullandı Allah’ın varlığını birliğini takdir etmenin ve kabul etmenin dile getirmenin şehadet parmağını göstere göstere kelime-i tevhidi. Allah’ın birliğini kabul edip ona ortak koşmamaktır ve şeytan maalesef tevhide karşı en etkili şekilde şirki kullandı yani Allah’ı, Allah’ın dışındaki şeylerde aratmayı kullandı. Allah’ı, Allah’ın dışındaki şeylerde aratmanın bugün ki modern dünyada ki adı paganizimdir. Bu şeytanın geçici zaferidir çünkü bu gerçekleşmiştir.” dedi.

 

Söyleşinin ardından Prof. Doktor Nurullah genç kitapseverlerle imza alanında bir araya geldi.

 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.