Antalya escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort

Ayağınızdaki ağrılar yaşamınızı zorlaştırmasın - MySivas.Com Sivas HaberleriMySivas.Com Sivas Haberleri

19 Mayıs 2024 - 11:23

Ayağınızdaki ağrılar yaşamınızı zorlaştırmasın

Son Güncelleme :

13 Mart 2017 - 11:32

Ayağınızdaki ağrılar yaşamınızı zorlaştırmasın

Ayağınızda oluşan topuk dikeni rahatsızlığınızdan basit yöntemlerle kısa süre içerisinde kurtulabilirsiniz. Ayağınızda oluşan ağrılar yürümenize engel oluyor ve günlük yaşantınızı zorlaştırıyorsa Sivas Medicana Hastanesinde kısa süre içerisinde tedavi olabilir ve bütün ağrılarınızdan kurtulabilirsiniz.

Yataktan kalktığınızda ilk adımlarınızı attığınız an ayağınızda ağrı hissediyorsanız halk arasında topuk dikeni olarak isimlendirilen rahatsızlıkla karşı karşıya olabilirsiniz.  Sivas Medicana Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Sefa Aktı, ayağında ağrı hisseden ve yürümekte güçlük çeken hastalara uyarılarda bulundu. Ayak topuğunda oluşan iltihaplanmanın birkaç tedavi yöntemiyle tedavi edilebileceğini belirten  Op. Dr. Aktı, her 10 kişiden birinde görülen bu rahatsızlığın birkaç alternatif yöntemle tedavi edilhebildiğini söyledi.

“TOPUK DİKENİ İLTİHABİ BİR RAHATSIZLIKTIR”

Topuk Dikeni olarak bilinen rahatsızlık hakkında bilgi veren Op. Dr. Aktı; “Halk arasında topuk dikeni olarak bilinen plantar fasiitis olarak isimlendirilen rahatsızlığın en sık sebebi  plantar fasiya dediğimiz ayak kubbesini dengeleyen bağ yapının topuk kemiğine yapışma yerinde olan zedelenme ve buna bağlı olarak gelişen iltihabi durumdur. Hastalık ilk önce bu zedelenmeyle başlar daha sonra zedelenen fasianın üzerine kalsiyum birikmesi ile çekilen filmlerde dikensi görünüm  oluşur. Bu yüzdende topuk dikeni olarak adlandırılır” ifadelerine yer verdi.

“HER 10 KİŞİDEN BİRİNDE GÖRÜLÜR”

Her 10 kişiden birinin bu rahatsızlıktan kaynaklı sorunlar yaşadığını belirten Op. Dr. Aktı; “Her 10  kişiden birinin çekilen ayak filminde topuk dikeni mevcuttur. Fakat filminde topuk dikeni olan hastaların sadece yarısında topuk ağrısı mevcuttur. Buda demek oluyor ki hastada ağrıya yol açan durum topuk dikeni değil plantar fasia dediğimiz bağ yapının iltihabıdır. Dolayısıyla bu dikenin kırılması veya alınması hastalığı tedavi etmez” dedi.

KİMLER RİSK ALTINDA?

Topuk dikeninin kimlerde daha çok görüldüğüne dikkat çeken Op. Dr. Aktı; “Baldır kasları normalden daha fazla gergin olanlar, kilolu hastalar, uzun süre ayakta kalan hastalar, hızlı kilo almış veya normal yaşantı biçiminden farklı olarak uzun süre ayakta kalmaya başlamış hastalar, ayak kubbesi normalden daha yüksek olan hastalar risk altındadır” şeklinde konuştu.

TOPUK DİKENİNİN BELİRTİLERİ

Yataktan kalktığınızda ya da fazla ayakta kaldığınızda topuğunuzda oluşan ağrıların topuk dikeni rahatsızlığının habercisi olabileceğine anlatan Op. Dr. Aktı; “Topuk bölgesinde ağrı en önemli belirtisidir. Ağrı genellikle hasta yataktan kalkıp ilk adımını attığı ilk bastığı zaman oluşur. Aynı şekilde dinlendikten sonra ilk bastığı zaman oluşur. Daha fazla ayakta kaldığı yol yürüdüğü zamanlarda ağrı artar” ifadelerine yer verdi.

“TOPUK DİKENİ BİR KAÇ ALTERNATİF YOLLA TEDAVİ EDİLEBİLİR”

Topuk Dikeni rahatsızlığının basit birkaç alternatif yöntemle kısa sürede tedavi edilebildiğini kaydeden Op. Dr. Aktı; “Topuk dikeni çok sık görülen bir hastalık ve  bazı hastalarda  kendiliğinden iyileşebilen bir hastalık olduğu için  tedavidede aşamalı tedavi tercih edelir. İlk olarak ağrı kesici iltihap giderici ilaçlar kullanılabilir. Hastanın normalde ayak tabanına yük binen bölgenin değiştirilmesi tercih  edilir.Yük binen bölgenin değiştirilmesi için daha çok plantar ark takviyesi olan silikon tabanlıklar tercih edilir” dedi.

“TOPUK DİKENİ TERLİĞİNİN FAYDASI OLABİLİR”

Medical firmalarında satılan Topuk Dikeni Terliğinin de alternatif tedavi yöntemlerine ek olarak kullanılabileceğini ifade eden Op. Dr. Aktı; “Piyasada Topuk Dikeni Terliği olarak satılan terliklerde eğer ayak kubbesini destekliyor ise faydası olabilir. Topuk Dikeni Terliği alınırken dikkat edilecek nokta alınan terliğin  düz olmaması ayak çukuruna denk gelen kısmın yüksek olup ayak kubbesini desteklemesi önemlidir. Bu tedavilere ek olarak egzersiz tedaviside önemlidir. Ayrıca baldır germe egzersizleri  ve ayak fasiasını germe egzersizleri  en etkili egzersiz yöntemleridir” şeklinde konuştu.

“KORTİZON İĞNESİ KESİN ÇÖZÜM DEĞİL”

Topuk Dikeni rahatsızlığının alternatif tedavi yöntemlerinden bir tanesinin de Kortizon İğnesi yöntemi olduğunu belirten Op. Dr. Aktı; bu yöntemle tedavi olan hastalarda rahatsızlığın tekrarlama riskinin bulunduğunu söyledi. Kortizon iğnesinin ilk etapta iltihabı ve ağrıyı geçirdiğini ancak ileriki safhalarda tekrar rahatsızlıkların görülme ihtimalinin bulunduğunu belirten Op. Dr. Aktı; “İkinci aşama tedaviye biraz önce söz ettiğimiz tedavilerden fayda görmeyen hasta grubuna uygulanır. Bu aşamada topuğa yapılan iğneler ön plandadır. Genellikle en çok uygulanan iğne kortizon iğnesidir.Yapılan kortizon iğnesi plantar fasiadaki iltihabı geçirerek başlangıçta ağrıyı geçirebilir. Ancak kortizon iğnesi uygulanan bölgenin kanlanmasını ,beslenmesini  azaltacağından daha sonraki dönemlerde topuk dikeninin tekrarlamasına yol açma ihtimali yüksektir. Prp uygulamasıda yapılan iğne tedavilerinden güncel olandır. PRP uygulaması sayesinde topuğun kanlanması artarak iltihabın iyileşmesi sağlanır” dedi.

“ŞOK DALGALARIYLA TEDAVİ EDİLEBİLİR”

Şok dalgalarıyla topuk bölgesindeki kanlanmanın artırıldığını ve iltihabın iyileşmesinin sağlandığını ifade eden Op. Dr. Aktı; “ESWT uygulaması yani halk arasındaki adıyla topuk dikeni kırma  tedavisi bulunur ki bu tedavide gerçekten topuk dikeni kırılmaz. ESWT  tedavisinde topuğa verilen şok dalgaları ile topuk bölgesinin kanlanması , beslenmesi arttırılarak iltihabın iyileşmesi sağlanır” ifadelerine yer verdi.

“RADYOFREKANS  ABLASYON YÖNTEMİYLE KESİN ÇÖZÜM”

Ülkemizde sadece birkaç merkezde uygulanmaya başlanan radyofrekans  ablasyon yöntemiyle topuk dikenine karşı kesin çözüm üretildiğini ve bu yöntemle tek seansta kalıcı tedavi imkanı sağlandığını sözlerine ekleyen Op. Dr. Aktı; “Üçüncü aşama tedavide  henüz ülkemizde birkaç merkezde uygulanmaya başlanmış olan radyofrekans  ablasyon yöntemidir . Uygun hastalara uygulandığında bir defada % 90 a kadar üzerinde başarı elde edilebilir.  Bu işlemin diğer yöntemlerden farkı  tek seansta  kalıcı sonuca ulaşılmasıdır. Bu yöntem ağrıya neden olan ve plantar fasiite bağlı ağrıyı taşıyan küçük boyutlu sinirleri radyofrekans (RF) enerjisi ile yakmaya dayanır. Poliklinik ortamında rahatlıkla uygulanabilir. Hasta bir günlük istirahat sonrası işine dönebilir” dedi.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.