Milli Eğitim Müdürümüz Mustafa Altınsoy’un 24 Kasım Öğretmenler Günü Mesajı.

Değerli Öğretmen Arkadaşlarım;

Öğretmenlik öyle bir vazife ki bu vazifenin tanımını, tasvirini yapmak, onu çeşitli sıfatlarla nitelendirmek gerçekten çok zor. Bu görev an’ın bir an dahi gerisinde kalmayı kabul etmemekte ve her an yenilenmeyi değişmeyi zorunlu kılmaktadır. Ne mutlu sizlere ki böylesine bir mesleğin neferleri olma şerefine nail oldunuz.

Değerli meslektaşlarım;

Bizler Hocasını camide bile ayağa kalkarak selamlayan Fatihlerin, “Ulemanın atının ayağından sıçrayan çamur bizim için şereftir” diyen Yavuzların çocuğuyuz. Böylesine köklü bir geçmişten kuvvet alarak, öğretmenliği her yerde ve her zaman el üstünde tutulur, baş üstünde taşınır bir şeref olarak kabul ederiz.
Gençliğin bizlere emanet edildiği bu vatanda, eğitim hayatımız boyunca bir sarraf titizliği ve bir çiftçi sabrı ile ilerlemek zorundayız. Bunun içinde öğrencilerimizi keşfetmeli ve onları kazanmalıyız. Bizler tohumun içinde ormanı görebilmeliyiz. Tüm bunları yaparken de kalbine giremediğimiz öğrencinin beynine asla giremeyeceğimizi, öğretmenliğin gönül kazanma sanatı olduğunu bir an dahi aklımızdan çıkarmamalıyız.

Değerli Öğretmenlerim;

Değişen dünyada bizler, öğrenciler için artık sadece otorite değil onlar için bir rehber, bir yol gösterici olmak zorundayız. Bu nedenledir ki Öğretmen olarak öğrencilerimize balığı yakalayıp veren değil; onlara balık tutmayı, hayat karşısında onurlu bir şekilde mücadele etmeyi öğretmek bizlerin yegâne görevidir.
Yine son zamanlarda yaşanan hadiseler – Özellikle 15 Temmuz Süreci- bize gösterdi ki vatanına, milletine sahip çıkan ülke çıkarlarını her şeyin üzerinde tutan bir neslin yetişmesi, köklü bir geçmişe sahip devletimizin devamı için elzemdir. İşte sizler meslek hayatınızda ülkesine bağlı gençler yetiştirerek evlatlarınıza güvenilir yarınlar bırakarak görevinizi en iyi şekilde ifâ edeceksiniz.
Hz. Ali efendimiz “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diyerek ilim tahsili yaptıran öğretmene verilmesi gereken değeri ne kadar da güzel belirtmiştir. Böyle bir görevi icra ederken sizler, hem hayatınızı idame etme şansına hem de iki cihanda hayırla yâd edilme şansına da sahip olmuş oluyorsunuz. Ne mutlu sizlere ki böyle bir kutlu yolculuktasınız.

Değerli Öğretmenlerim;

Amirden ziyade bir meslektaşınız ve büyüğünüz olarak sizlere birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum:
Sizlerden ricamız lütfen öğrenme ve öğretme azminizi asla kaybetmeyiniz. Üstat Necip Fazıl’ın dediği gibi “devler gibi eserler bırakmak için karıncalar gibi çalışmak gerekir.” Sizler de her daim gayret üzere olunuz.
Eğitimin asıl gayesinin insan yetiştirmek, gönüller fethetmek olduğunu; öğretmenliğin maddi kazançtan öte manevi bir kazancının olduğunu aklınızdan çıkarmayınız.
Yetiştirdiğiniz nesillerin çok değil on, on beş yıl sonra sizlerin de evlatlarını yetiştireceğini lütfen unutmayınız.
Edebiyatımızın önemli fikir adamlarından olan ve gerçek eğitimin, milli ve manevi değerlerin aynı potada eritilmesi ile mümkün olacağını savunan Nurettin TOPÇU, kırk yıllık öğretmenlik serüvenini anlatırken şöyle güzel bir ifade kullanıyor: “Tam kırk yıl muallimlik yaptım ve kırk yıl boyunca sınıfıma bir mabede girer gibi saygı ile girdim”
Sınıfına her girdiğinde bir mabede girer gibi imtina eden siz öğretmenlerimi saygı ile selamlıyor, bu özelliğinizi bir ömür boyu devam ettireceğinize inandığımı bilmenizi istiyor ve hayırlı günler diliyorum.
24 Kasım Öğretmenler Günü´nüz Kutlu Olsun.
Mustafa Altınsoy
İl Milli Eğitim Müdürü