Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Cengiz Güney, “Çocuk Cerrahisinin Önemi” ve “Çocuk Ürolojisine” dair açıklamalarda bulundu.
Sözlerinin başında çocuk cerrahisi birimini tanımlayan Doç. Dr. Cengiz Güney “Anne karnından başlayıp 18 yaşına kadar olan hastaların cerrahi olarak düzeltilebilen birçok hastalığının tedavisi ile uğraşan bir birimdir. Bazen doğuştan olan bazı hastalıkların tedavisi için hasta 18 yaş üstünde bile takip ve tedavisi çocuk cerrahisi tarafından yapılabilmektedir.” dedi.
SCÜ Çocuk Cerrahisi Kliniğinden bahseden Doç. Dr. Güney, Kliniğimiz Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde halkımıza hizmet vermektedir. 1 tane profesör ve 1 adet doçent olmak üzere 2 adet konusunda uzman hekimimiz mevcuttur. Her iki hekimimiz tarafından hem çocuk cerrahisi hem de çocuk ürolojisi ameliyatları başarı ile yapılmaktadır. Bu açıdan bölümümüz ilimizdeki ve bölgemizdeki bir açığı kapatmaktadır. Her yıl yaklaşık olarak binin üzerinde hastanın servise yatırılarak tedavisi yapılmakta bunlarında ¾ ü ameliyata ihtiyaç duymaktadır.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Çocuk ve yetişkin cerrahisinin birbirinden farklı olduğunu belirten Güney “Çocuk yaş grubundaki cerrahi hastalıklar ile yetişkin yaş grubundaki hastalıkların özellikleri ve davranış şekilleri birbirinden farklıdır. Çünkü çocuklarda her yaşa özel vücut yapısında ve çalışmasında farklılıklar meydana gelir. Bu nedenlerle çocuk yaş ve yetişkin yaş grubunda aynı hastalıklar olsa bile farklı bulgu verebilirler ve tedavileri de buna göre farklılık gösterebilirler. 19. yüzyılın sonlarından itibaren ülkemizde çocuk hastaların cerrahi tedavilerini başlangıçta genel cerrahi ve ortopedi hekimlerinin yaptığını görmekteyiz ancak yıllar ilerledikçe çocuklarla ilgili bilgilerimizin artması nedeni ile bu işi artık sadece bu konuda uzmanlık alan hekimler yani çocuk cerrahları yapmaya başlamıştır.” şeklinde sözlerine devam etti.
Anne karnında meydana gelen ne tür hastalıkların çocuk cerrahları tarafından tedavi edildiğine de değinen Doç. Dr. Güney “Yemek borusunun yokluğu, akciğerde meydana gelen doğumsal hastalıklar, karın bölgesi ile göğüs kafesini birbirinden ayıran kasın olmamasına bağlı fıtıklar, mide ve bağırsaklarda anne karnında iken meydana gelen doğumsal tıkanıklıklar, karın duvarının olmaması veya eksik olması, böbrek çıkış darlıkları, mesane ve genital bölgeye ait hastalıklar özellikle erkek çocuklarda peygamber sünneti denilen hipospadias, kız çocuklarında yumurtalık kistleri, rahim ve döl yatağını ilgilendiren birçok hastalık çocuk cerrahları tarafından tedavi edilir. Bizde hastanemizde bulunan modern cihazlarla donatılmış yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yenidoğan hekimlerimizin desteği ile bütün bu hastalıkların tedavisini başarı ile yapmaktayız.” dedi.
Son olarak, çocuk hastalarda en sık saptanan cerrahi hastalıklara “Kasık fıtığı, erkek çocuklarda yumurtanın yerinde olmaması, apandisit en sık saptanan hastalıklar olmasına rağmen sünnet cerrahisi de hastalık olmadan dini sebeplerle çocuk cerrahları tarafından sık yapılan cerrahi operasyonlara” örnek gösteren Güney, çocuk ürolojisinin ilgi alanında olan hastalıklarla ilgili olarak “Bunların birçoğu anne karnında gelişim yetersizliğine bağlı olarak meydana gelen hastalıklardır. Böbrek çıkış yerinde üst idrar kanalında darlık, alt idrar kanalında darlık, mesaneden böbreklere idrar kaçağı, mesanenin kapanmaması, peygamber sünnetli diye de bilinen idrar kanalının açılma yerinde bozukluklar olması, sünnet derisine ait bozukluklar, yumurtanın yerinde olmaması cerrahi olarak müdahale yapılan hastalıklardır. Sonradan meydana gelen çocukluk çağı böbrek tümörlerinin cerrahi olarak çıkarılması yine çocuk cerrahi merkezlerinde diğer branşlar ile birlikte başarı ile tedavi edilmektedir. Gece ve gündüz idrar kaçırma gibi bozukluklarının tedavisi cerrahi gerektirmeyen ancak çocuk cerrahisi pratiğinde tedavisi yapılan hastalıklardandır. Kliniğimizde çocuk ürolojisinin ilgi alanında olan bütün bu hastalıkların tedavisi başarı ile yapılmaktadır.” biçiminde sözlerini sonlandırdı.