Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Kemal Filiz, kuduzun sadece köpekten değil, kedi, sığır, koyun ve keçi olmak üzere tüm çiftlik, ev ve yabani hayvanlardan da bulaşabileceğini bildirdi.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Filiz, kuduzun enfekte hayvanların tükürüğünden yani salyasından insanlara yayılan ölümcül bir virüs olduğunu ve genellikle ısırma yoluyla diğer canlılara bulaştığını belirtti.
Doç. Dr. Filiz, “Ülkemizde kuduza yakalanma ve bulaştırma olasılığı en yüksek türler arasında at, eşek, inek, keçi, kedi ve köpek gibi evcil hayvanlar ile ayı, çakal, domuz, kirpi, kokarca, köstebek, kurt, tilki, sansar, yarasa gibi yabani hayvanlar bulunur. Kuduz, erken müdahale edilmesi zorunlu bir hastalıktır. Kuduz belirtileri ve semptomlarının görülmeye başlandığı hemen her vakada hastalık, bireyin ölümüne neden olur. Bu nedenle, kuduza yakalanma riski ile karşı karşıya kalan her bireyin korunmak için kuduz aşısı yaptırması zorunludur.” dedi.
Kuduz hastalığının nedenlerinden bahseden Doç. Dr. Filiz, “Kuduz enfeksiyonuna kuduz virüsü neden olur. Kuduz virüsü, enfekte canlıların tükürüğü yoluyla yayılır. Herhangi bir memeli, yani yavrusunu emziren hayvan türlerinin tamamı kuduz virüsünü başka türlere bulaştırabilir. Enfekte hayvanlar, başka bir hayvanı veya kişiyi ısırarak virüsü yayabilir. Daha nadir vakalarda ise enfekte olmuş tükürük, ağız ya da gözler gibi mukoza zarlarının bulunduğu dokularla veya açık bir yara ile temasa girdiğinde kuduz virüsü yayılabilir.” ifadelerini kullandı.
Kuduz hastalığının belirti ve semptomlarının, grip hastalığının belirti ve semptomlarıyla benzerlik gösterebildiğine ve günlerce devam edebildiğine dikkati çeken Doç. Dr. Filiz, “Bu ilk aşamadan sonra ortaya çıkan belirti ve semptomlar arasında, ateş, baş ağrısı, ajitasyon, akıl karışıklığı, anksiyete, aşırı tükürük üretimi, halüsinasyonlar, hiperaktivite, ısırılan bölgede duyu değişikliği, kısmi felç, kusma, mide bulantısı, uykusuzluk, yutma güçlüğü ve yutma güçlüğü nedeniyle sıvı içmeye karşı geliştirilen korku hissi bulunur.” diye konuştu.
Doç. Dr. Filiz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Daha garantili bir yaklaşım olarak birey ısırılıp ısırılmadığından emin olmadığı durumlarda da tıbbi yardıma başvurmalıdır. Örneğin uyurken odaya giren bir yarasa veya bir fare kişiyi uyandırmadan ısırabilir. Böyle bir durumda birey kendisinin ısırıldığını var saymalıdır. Yine benzeri bir durumda kalan ve ısırıldığını bildiremeyecek kadar küçük bir çocuk ya da engelli bir bireyde kuduz enfeksiyonu oluştuğunda, buna karşı uygulanabilecek etkili bir tedavi yoktur. Bugüne kadar çok az sayıda insan kuduzdan kurtulmuş olsa da hastalık yüksek ihtimalle ölüme neden olur. Bu nedenle, kuduza maruz kaldığınızı düşünen bireylerin, enfeksiyonun yerleşmesini önlemek için bir dizi aşı olması gerekir.”