
Balıklı Kaplıca’da yaşanan gelişmelerin perde arkası nihayet gün yüzüne çıktı. 2039 yılına kadar tüm işletme hakları Ünsallar A.Ş.’ye ait olan kaplıcaya, Sivas İl Özel İdaresi tarafından gönderilen tahliye yazısı tartışmalara neden oldu. İl Özel İdaresi, 2025 yılında sona eren yap-işlet-devret sözleşmesini gerekçe göstererek tahliye işlemini başlattı. Ancak işletmenin, 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu’na dayanarak alınmış geçerli bir su işletme ruhsatına sahip olduğu belirtiliyor.
Ünsallar A.Ş. tarafından işletilen ve MAPEG siciline kayıtlı olan ruhsat, söz konusu kanunun 4. maddesinin 15. fıkrası ve ilgili yönetmelik hükümleri doğrultusunda, 500 hektarlık bir alanı “bloke alan” olarak tanımlıyor. Bu statü, aynı sahaya başka kişi veya kurumlara kiralama, irtifak hakkı tesisi ya da herhangi bir kullanım hakkı verilmesini yasaklıyor.
Şirket yetkilileri, ruhsatın geçerliliğinin daha önce farklı kamu kurumları tarafından yargıya taşındığını, ancak mahkemeler tarafından hukuka uygun bulunarak iptal edilmediğini vurguladı. Tüm yasal haklarına rağmen yapılan tahliye girişiminin, kanuni bir dayanağı olmadığı iddia ediliyor.
Kaplıca, İl Özel İdaresi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile İl Sağlık Müdürlüğü gibi çeşitli kamu kurumlarının denetimine düzenli olarak tabi tutulduğu, ancak Bolu’da meydana gelen bir otel yangını sonrasında, Balıklı Kaplıca’da da İl Özel İdaresi tarafından verilemeyen Yapı Kayıt Belgesi gerekçesiyle kapatma sürecinin başlatılması, kamuoyunda “fırsat operasyonu” iddialarını güçlendirdi.
Kaplıca havuzlarının kapalı tutulması ve işletme faaliyetlerinin durdurulması, ruhsatın doğrudan iptal edilememesi nedeniyle dolaylı bir engelleme olarak yorumlanıyor. Hukukçular, bu uygulamanın hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu savunuyor.
Öte yandan, uzun süredir hizmet veremeyen Balıklı Kaplıca’nın sezona başlayamaması nedeniyle bölge turizmi de büyük zarar gördü. Yerli ve yabancı binlerce hastanın tedavi amaçlı ziyaret edemediği kaplıcanın, bulunduğu bölge ekonomisine yaklaşık 150 milyon TL’lik zarar verdiği tahmin ediliyor.