31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü, 1987 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından, yılda ortalama 8 milyon insanın ölümüne “Tütün Salgını”na karşı farkındalığı artırma ve tütün dumanının sağlığa zararlarını topluma anlatıp harekete geçmeyi sağlama hedefiyle tanımlanmıştır.
Küresel tütün salgınını önlemek üzere Dünya Sağlık Örgütü çatısı altında hazırlanan ve 182 ülkenin taraf olduğu Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi uyarınca gerçekleştirilen mücadelede önemli adımlar atan ülkemiz, tütün kontrolü alanında etkin düzenlemelere sahip öncü ülkelerden biri olmuştur. Temel amaçları; tüketimi azaltmak, tütün tüketimine başlamayı önlemek ve pasif etkilenimi ortadan kaldırmak olarak belirlenen tütün kontrolünde Bakanlığımız, Anayasa ve Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi temel teşkil etmek üzere, 4207 ve 4733 sayılı Kanunlarda ve ilgili diğer mevzuatta belirlenen görevleri ile bu alanda etkin bir şekilde yetkilendirilmiştir
Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir hastalık olarak tanımlanan tütün bağımlılığı tedavi edilebilir bir hastalıktır. İlimizde ‘Sigara Bırakma Poliklinikleri’ bu imkanı tüm halkımıza ücretsiz ve yaygın şekilde sunarak önemli bir görevi yerine getiriyor.
- Tütünü bıraktıktan 20 dakika sonra kalp hızı ve kan basıncı normalleşir.
- 12 saat içinde kandaki zehirli gaz karbonmonoksit seviyesi normale iner.
- 2-12 haftada dolaşımınız iyileşir ve akciğer fonksiyonlarınız gelişir.
- 1-9 haftada öksürük ve nefes darlığı azalır.
- 1.yılda kalp ve damar hastalığı riski içmeye devam edenin yarısına kadar iner.
- 5. yılda felç-inme riski içmeyenlerle eşitlenir.
- 10. yılda akciğer kanserine yakalanma riski içenlerin yarısı seviyesine gerilerken ağız, gırtlak, yemek borusu, mesane, rahim ağzı ve pankreas kanseri riskleri de ciddi oranda azalır.
- 15. yıl koroner arter hastalık riskinin artık içmeyenle aynı olacak kadar gerilediği zamandır.
Tütün kullanmaktan vazgeçilen her yaş için, kalan hayat süresi ve konforu için önemli bir kazanımdır.